Havalimanında çıkışta karşılamaya gelen 2000’e yakın araç konvoyu nedeniyle Milletvekili adayı Cantürk Alagöz, şehir merkezine yaklaşık 2 saatte gelebildi. Kalabalık grup, daha sonra AK Parti İl Başkanlığı önüne geldi. Burada ilk olarak AK Parti Kurucu İl Başkanı Mahmut Şek kısa bir konuşma yaptı.
Şek, kurulduğu günden bu yana her zaman partilerinin yanında yer aldıklarını ve ilk defa AK Parti Milletvekili adayının Iğdır’da seçimi kazanmasının kesin olduğunu gördüğünü dile getirdi.
Ardından konuşan AK Parti İl Başkanı Ali Kemal Ayaz, “Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün burada yaptıklarımızı anlatmayacağım. Gece gündüz demeden Iğdır’ımız için çalıştık.
Iğdır için en hayırlısını yapma noktasında görüşlerimizi bildirdik. Allah’a şükürler olsun ki, bugün burada Iğdır’ın yetiştirdiği çok değerli bir insanı, bir Iğdır sevdalısını, Iğdır aşkıyla gönlü yanıp tutuşan Cantürk Alagöz’ü getirdik.
Sizler onu ‘küçük şehrin büyük kahramanı’ olarak tanıyorsunuz. Ben ise ‘doğru zamanda doğru adam’ işte Cantürk Alagöz diyorum.
Yaklaşık dört yıldır İl Başkanlığı yapıyorum. Bu süre içerisinde bizi hiç yalnız bırakmayan teşkilat arkadaşlarıma hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum.
Onların bu hikâyede büyük payları ve emekleri var. Artık söz milletindir” dedi.
Iğdır’ın kendisi için bir sevdadan öte olduğunu dile getiren AK Parti Iğdır Milletvekili adayı Cantürk Alagöz, “Öncelikle bu Ramazan ayında, bu sıcakta sizleri meşgul ettiğimiz için hakkınızı helal etmenizi istiyorum.
Gelişimiz biraz uzadı. Gerçekten sizlerden özür diliyorum. Ayrıca bu zahmetinizden dolayı sizlere teşekkür ediyorum.
Yolda gelirken konuşma için elime bir sürü not verdiler. Hepsini yolda yırttım attım. Sizin karşınızda hazır siyasi cümleler kullanmayacağım.
Tamamen içimden geçenleri söyleyeceğim. Geçen hafta bir söz duydum. Çok üzüldüm. ‘Adamın Iğdır’da evi yok, Iğdır’da ne işi var?’ gibi bir laf söylemişler.
Şunu bilin ki bu Iğdır’ın nüfusu 200 bin kişinin hepsi benim evimdir. Herkes benim canımdır. İnanılmaz sevinçli ve heyecanlıyım.
Benim Iğdır ile ilgili hislerim sevdanın da ötesinde bir aşktır. Bu aşkımın tarifi mümkün değil. Ben 1986’da Iğdır’dan çıktım.
Hemen hemen her yıl Iğdır’a geldim ama kimse beni tanımıyordu. Kendi lise grubumdaki eski arkadaşlarım beni biliyor.
Eskiden de elimizden geldiğince Iğdır’a birtakım hizmetler yapmaya çalışıyordum ama beni tanımanız Iğdırspor’un başkanı olmamla oldu. Ben üç yıldır şunu gördüm.
Iğdır gerçekten her şeyin fazlasını hak ediyor. Her geldiğimde inanın Iğdır için ne yapabileceğimi kafamda düşünüyorum. Gördüğüm kadarıyla Iğdır’da el atılması gereken ciddi sorunlar var. Ben üç yıldır elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Şunu samimiyetle söylüyorum.
Üç yıldır eşimin, çocuğumun vaktini çalıp Iğdır’a harcıyorum. Çünkü benim yüreğim Iğdır ve Iğdırlı hemşerilerimizin aşkıyla yanıp tutuşuyor. Bunun tersini kimse iddia edemez. Rabbim beni bu şehre hizmet etmekten alıkoymasın. Ben şuna inanıyorum.
Benim bireysel gücümün, bireysel sermayemin, paramın, pulumun paylaşmadığım sürece hiçbir değeri yok. Kimsenin yarını garanti değil. Hepimiz bir gün iki metrelik mezara gideceğiz. Üzüldüğüm ve duyduğum bazı konular da var tabi. İşte adamın parasını alacaklar falan filan. Ben zaten gönlüm istediği için paramı veriyorum. Kimseye kandığım için vermiyorum. Zaman zaman şunu da duyuyorum:
Iğdırlı ile uğraşamazsın, baş edemezsin gibi. Valla benim Iğdır’a canım feda oldun. Ben gecemi de gündüzümü de bu şehir için ortaya koyarım. 10 kişinin 9’u beni kandırabilir.
Ancak o bir tane ihtiyaç sahibinin hesabını ben yarın Allah’ın huzurunda veremem. Pandeminin ilk dönemleriydi. Iğdır’da PCR testi yapılmıyordu. Iğdır’da alınan testler Kars’a gidiyordu. Ben şunu duydum. Kars’a PCR testlerini götüren minibüs yolda devrilmiş ve birkaç kişi yaralanmıştı. Hemen Iğdır Devlet Hastanesine bir Covid-19 test merkezi kurdum ve hibe ettim. Şunun sözünü vereyim. Ömrüm yettikçe namusumla şerefimle size hizmet edeceğim. Bunun aksi olmayacak. Benim üç yıldır yaptıklarım ortada.
Çıktığım her TV kanalında, her sosyal faaliyette ilk söylediğim kelime ‘Iğdır’ oluyor. Kendi ismimi söylemiyorum. 6-7 ay önce Hoşhaber köyüne gittik. Orada çocukların bana bir sarılışı vardı. Yemin ediyorum bundan daha mutlu bir şey olamaz. Artık Erzurum’a giderken kimse olmayacak. Bunun size sözünü veriyorum. Açık söyleyeyim.
Ben siyasi bir adam değilim. Siyasetten anlamam da. Ben yüreğimle konuşurum, yüreğimle çalışırım, yüreğimle kellemi veririm Iğdır’a.
Ama şunu söylemem lazım. Bana bu görevi veren Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve teşkilatlarımıza çok teşekkür ediyorum. Onlar bana bu görevi vermeseydi, benim burada olma şansım yoktu.
Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimi kazanmaması durumunda benim milletvekili olmamın da bir anlamı yok. Hiçbir faydası yok. Hakkıyla işini yapacak olan görevi verin ve hesabını da sorun.
Ben sizden 2 yıl istiyorum. İki yıl içinde Iğdır’a işsizlik, sağlık, eğitim, sosyal faaliyetler alanında gözle görülür değişim olmazsa havaalanından beni kovun. Zaten kovmanıza da gerek yok, ben utancımdan gelemem. Iğdır’da 5 tane danışman bırakacağım.
Her biri bir alandan sorumlu olacak. Her ay bana rapor verecekler. Her ay da vatandaşla toplantılar yapıp dertlerini ve sıkıntılarını dinleyeceğim.
Ardından da gerekeni yapacağım. Yan gelip yatma asla bizim kitabımızda olmayacak. Bana yüklediğiniz sorumluluk çok ağır. Seve seve yapacağım. Sizleri çok seviyorum.
Rabbim bizi çıktığımız yolda mahcup etmesin inşallah” şeklinde konuştu. Haber Tahir Kavri
Yorumlar
0 yorum